Şey

monitörümden gurur duyuyorum. iddia ediyorum ki civarda benim monitörümden daha eski, daha büyük bir monitör yoktur. hani ilk bilgisayarlar bir odayı dolduran büyüklüktelermiş ya benimki de o kadar! bunda odamın küçük olmasının etkisi var fakat kapıdan içeri girenin bu mönitörü farketmemesi olanaksız, en dikkat çekici şey o. çünkü bir 'şey' gibi. öyle ki ilk görenler bir kaç saniye onun monitör olduğunu anlayamıyorlar. kocaman beyaz dev bir kutu gibi,arkası o kadar uzun ki tüm odanın şekli önce onun konumlanacağı yere göre düzenleniyor. o konuluyor, sonra diğer eşyalar etrafında sığıştıkları yerlerde duruyorlar. şimdinin o ince ekranları, düz ekranları o kadar kibirli, samimiyetsiz ve ruhsuzlarki. oysa benim montiörüm beni anlıyor, yalnızlığımı paylaşmak istercesine renk oyunları yapıyor beni eğlesin diye. bir şey yazarken aklıma gelmeyen kelimeleri hatırlatıyor bir köşede beliriveriyorlar, kimi zaman da oyun oynarken düşmanın ateş ettiği yerleri parlatarak yardımcı oluyor bana eğer göremezsem. bende onu siliyorum, parlatıyorum koca cüssesini, ekranını. bazen sarhoşken canım kardeşim gel öpüjem diyip öpüveriyorum.bizimkisi böyle bir kardeşlik, böyle bir kader ortaklığı.


0 Response to "Şey"

Yorum Gönder