mekansal yabancılaşma

doğup büyüdüğümüz çevre, sokaklar, bilindik yapılar, köşeler, tüm dış dünya aslında bizim hatıramız. ortaokulda arkadaşınızla buluştuğunuz köşe, sevgilinizle kavga ettiğiniz sokak, mahalle arkadaşlarınızla maç yaptığınız, oyun oynadığınız yerler. ama tüm bu şeyler yıkılıp yerine yeni yapılar yapılıyor, hem de çok hızlı. benim sokağımda bu olay iki yıl önce başladı. bizim sokaktaki tüm binalar eski ve az katlı, geniş şekillidir. önce iki apartman yanımızdaki eski bina yıkıldı, yerine sokakla hiç uyum sağlamayan çok yüksek ve bir o kadar süslü ama çirkin 'modern' bişey ortaya çıktı. sokağın başından bakılınca yakalanan o ahenk gitti. ardından civardaki eski bakkallar değişti, binalar yıkılıp yerlerini süpermarket ve kocaman lüks binalara bıraktılar. iki yıldır gelen yapılarla çocukluğumun hatıralarının mekanları yok oluyor, ben ve burda beraber büyüdüğümüz çoğu insanın. yaşadığımız yere yabancılaşıyoruz. hiç bir yer kendi tarzı ile kalamıyor, dönüştürülüyor. ama çirkine dönüştürülüyor. eski binalar arkadaşlarını, eski bakkal amcalar müşterilerini kaybederken ben anılarımın yerlerini kaybediyorum.


0 Response to "mekansal yabancılaşma"

Yorum Gönder