poster

tek isteğim o tombul efes şişesinin kocaman posterini odama asmaktı. poster desem de poster değil daha kaliteli çuha mı desem yoksa bez mi. modaya doğru çıkarken ilk defa orda gördüm onu. bakkala promosyon olarak gelmişti efes biracılıktan.en güzel pozuydu, lacivert fonun önünde poz vermişti, en dayanılmaz en çekici haliyle. bakkal sahibi de sanki istemezmiş gibi dükkanın dışına, en uç noktaya asmıştı oraya layık görmüştü. ilk görüşümde karar vermiştim benim olmalıydı ya rızayla ya da zorla !
önce bakkalla konuştum, fazla varsa bana verir mi diye, yok dedi kalın bir sesle. dışardakini bana verir misiniz dedim yine yok dedi. bende şansımı başka bakkallarda özellikle mahallemin tanıdık köşe bakkalında denemek istedim. sordum, 'yok ama gelir! gelince de ben sana ayırırım!' dedi köşe bakkal, hızlı hızlı konuşur. tabi ben beklemek istemiyordum, en kısa zamanda onu almalıydım. odamın en güzel duvarı ona ayrılmıştı. köşe bakkalı bekleyemeycek kadar aceleciydim bu konuda. okulumun ordaki bakkal babacan bir adamdı, halimden anlayacaktı. gittim konuştum ve arkada bir kaç tane bira afişinin olduğunu bunları kullanmadığını bana verebileceğini söyledi. bakmak için dükkanın arka kısmını gittiğinde kalbim yerinden çıkacaktı nerdeyse, sonunda tombul şişemin posterine kavuşacaktım. fakat elinde iki tane posterle geldi. bunlardan biri marmara34 diğeri ise miller afişleriydi. aklımda efes tombul şişem olmasına rağmen kabalık etmemek için babacan bakkalın afişlerini aldım. bu arada gün aşırı köşe bakkala uğruyor efesçiler geldiler mi, tombulumu bıraktılar mı diye soruyordum, ama duyduklarımla evime hep boynum bükük dönüyordum köşe bakkaldan. babacan bakkalın verdiklerine ise bir türlü ısınamıyordum. marmara34 saygı duyduğum bir biraydı fakat posterin tasarımı çok çirkindi. şişenin önünde bi takım gençler eğlenir gibilerdi, hiç bu kadar güzel ve yakışıklı insanların marmara34 ü böylesine seveceklerine kendime inandıramıyordum, çünkü marmara34 genelde son parayla alınan biradır, alıcısı da birbirini gözünden tanır! ordakiler bir yalandı. o posteri birkaç gün sonra yırtıp attım! miller a gelince o hep bana uzak, samimiyetsiz olmuştur, şimdi neden buraya gelip karşımda dikiliyor? üstelik hayatın cilvesinden olsa gerek pahalı bira olmasına rağmen afişi çok kötü kokuyordu, kararımı vermiştim onu da istemiyordum! asıl istediğimi rıza ile değil zorla elde edecektim anlaşılan, modadaki ilk gördüğüm tombul şişe posterini çalacaktım! planım şuydu hava karardığında küçük bir çakıyla bağlandığı ipten onu kurtaracak arkama bakmadan kaçıracaktım onu. kesmem gerekiyordu çünkü başta dediğim gibi poster değil daha kalın bez gibi bişeydi ve iplerle bağlanmıştı. defalarca düşündüm, erteledim ve en sonunda yapamadım. çünkü bir gün bakkalın onu kaldırdığını gördüm. ne bana verdi ne de çalmama imkan verdi!
artık her eve dönüşümde köşe bakkala soruyorum, nerde efesçiler, nerde o kalpsizler, biliyorum beni kandırıyorsun diye de söyleniyorum. alttan alıyor köşe bakkal, yaramı deşmiyor.,,


0 Response to "poster"

Yorum Gönder