meyhaneden çıktık!

saat gece yarısını epey geçmişti. ben, ceki çen, steven seagal, van damme ve çak norris elmadağ meyhanesinde kafaları çekiyorduk. aramızda ağzı kaymayan, cümlelerini düzgün kuran bir ceki çen kalmıştı. kalıbını gören iki birada devrilir sanırdı fakat sünger gibi emiyordu rakıları ceki, bana mısın demiyordu. van damme karşısında oturan çak norrisi eski set anılarıyla kitlemiş, steven seagal ise yeni tuvaletten dönmüştü. hesap ödenip meyhaneden çıkınca arabayla benim eve dönmeye karar verdik. arabayı ceki çen kullanacaktı. öne van damme geçerken ben arkada steven seagal ve çak norris abilerin ortasına oturmuş, küçücük kalmıştım. bu iki dev adam da alkol duvarını aşmış, belden aşağı espriler yapıp gülüyorlardı. derken ceki çen hızlanmaya başladı. alkolü alan bu hızlı abiler aksiyon arar olmuşlardı. vam damme bir anda camı açıp beline kadar sarktı ve kan kokusu arar oldu. bunu gören steven seagal beni sarsmaya ve naralar atmaya başladı. çak norris ise önce ''sakin olun beyler'' filan derken ardından o da bu curcunaya ortak olmuştu. cebinden bi ufak konyak çıkarıp elden ele döndürmeye başladı. etrafta kötü adam yoktu ve bu halimizle kötü adam biz oluyorduk. aralarında tek dayak yemeye müsait adam bendim ve bu farkındalık beni azıtmaktan alıkoyuyordu. hem ne yapabilirdim ki vam damme beline kadar uzandığı camdan arabanın üstüne çıkmış bağırıyor, ceki çen direksiyonu ayaklarıyla çeviriyor ve steven seagal ise bir elinde konyak şişesi yoldan geçen yayalara laf atıyordu. kimsenin bize dokunamayacağını biliyordum fakat yarın kalkınca pişmanlık duyacağımın farkında olup eğlenemiyordum. ardından çok kötü bişey oldu ve peşimize bir polis arabası takıldı. ben artık rahatlayacağımı düşünürken çak norris ''onları atlatmalıyız'' diye atıldı. arabanın tepesindeki van damme ise polisleri el hareketleriyle tahrik ediyordu. arabayı kullanan ceki çen ''eski şangay numarasını yapıcam'' dedi. arabayı yavaşlattı, kenara çekti. polis arkamızda durup arabadan indi, tam yanımıza gelirken ceki gazı kökledi ve bir anda kaçtık. ara sokaklara girerek izimizi kaybettirdik ve en sonunda bizim eve ulaştık.

 

 

eve gelmiş, herkese rahat ev tişörtleri ve şortları vermiştim. çoraptan kurtulan bu maceraperestler vantilatörün karşısına kurulmuş polisten nasıl kurtulduklarını birbirlerine ağız dolusu şevk ile anlatıyorlardı. ben ise misafirlerimi rahat ettirme derdindeydim. gecenin kahramanı ceki -eski şangay nuamrası ile bizi aynasızlardan kurtaran-  pileysiteyşinın karşısına geçmiş kendine rakip arıyordu. bunu gören jan kulod hemen diğer kolu eline alıp oyuna gömüldü. çak abi yine ''ortamın amına koymayın beyler'' diye müdahale etse de iş işten geçmişti artık. bu arada ceki mençistır, garantici van damme ise barcelonayı almıştı. ben tam rahatlamışken çak abi beni sigara ve kırmızı tuborg almak için bakkala yolladı. sarhoş bir çak norrise hayır gidemem diyemedim. üstümü giydim çıktım. polis aklımdan tamamen çıkmıştı. alışverişi tamamladığımda ensemde bitip beni merkeze götürdüler. ne kadar çak norris, steven seagal, van damme ve ceki çen bizde desem de inanmadılar. derdimi anlatana kadar tüm yıldızlar evimden gitmiş, sırra kadem basmışlardı. geride kalanlar ise jankulod van damme ın bıraktığı bol osuruk kokulu şort, ceki çenin yine boyuna bakmadan sıçtığı tuvalette gitmemiş bok, -herşeye rağmen- steven seagal abinin uyuduğu yatağı toplaması ve çak norrisin teşekkürler notu idi.


1 Response to "meyhaneden çıktık!"

Yorum Gönder